Turk- Tarih

Gelmişini Geçmişini Merak Edenlere ...!

Özlü Söz

Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni özelliği ve büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.

M. Kemal Atatürk .

Turk-Tarih.tr.gg

Sitemize HOSGELDINIZ

Türk-Tarih

Kütahya-Eskişehir Muharebeleri


Kütahya-Eskişehir Muharebeleri

Kütahya-Eskişehir Muharebeleri, 10 Temmuz 1921 ile 24 Temmuz 1921 tarihleri arasında Yunanistan ile Ankara hükûmeti ordusu arasında gerçekleşen muharebe. Muharebeyi kaybeden Ankara hükûmeti kuvvetleri Sakarya Nehri'nin doğusuna çekilmek zorunda kaldı.

Yunanlılar, Aslıhanlar ve Dumlupınar Muharebeleri ile Kütahya-Eskişehir Muharebeleri arasındaki üç aylık zaman içinde, Anadolu'daki kuvvetlerini 11 tümene çıkartarak daha da güçlenmiş bir durumda 10 Temmuz 1921'de Bursa-Eskişehir; Bursa-Tavşanlı-Kütahya; Uşak-Dumlupınar-Seyitgazi istikametlerinde üç ayrı koldan taarruza geçtiler. 1, 3, 4 ve 12 nci Gruplar ile bir Mürettep Kolordu olmak üzere; 20 tümen ve 4 süvari tümeninden oluşan Türk Kuvvetleri ise İnönü-Kütahya-Döğer mevzilerinde savunma için tertiplenmişlerdi. Türk Ordusu'nun imha edilmesini ve Afyon, Eskişehir, Kütahya gibi stratejik noktaların işgalini amaçlayan Yunanlılar; İnönü ve Kütahya tahkim edilmiş mevzilerine çatmak yerine, zayıf kuvvetlerle tutulmuş olan Türk Kuvvetlerini güney kanattan kuşatmak üzere harekata başladılar.

I ve II nci İnönü Muharebelerinin aksine, Bursa bölgesi'nde hareketsiz görünen Yunan Ordusu, Afyon cephesin'de başlangıçta 12 nci, müteakiben de 2 nci Türk Kolorduları bölgesine taarruza geçti. Afyon'u işgal eden ve 12 nci Kolorduya büyük zayiat verdirerek Afyon doğusuna çekilmeye zorlayan Yunanlılar, müteakiben taarruzlarını Altıntaş-Seyitgazi istikametinde yoğunlaştırdılar. 15 Temmuz 1921'de 4. Tümen komutanı Yrb. Mehmet Nâzım Bey Yumruçal'da öldü. Yunan birlikleri 17 Temmuz'da İsmet Paşa (İnönü) komutasındaki Garp Cephesi kuvvetlerini, Mehmet Nazım Bey'in şehit düştüğü Yumruçal-Nasuhçal civarında cepheyi yarıp yenilgiye uğratarak Kütahya'yı ele geçirdiler. Aynı gün Fevzi Paşa ile birlikte cepheye gelerek Garp Cephesindeki TBMM kuvvetlerinin kuşatma tehdidi altına girdiğini gören Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) Türk ordusunun çekilmesini emretmek zorunda kaldı: Batı Cephesi birlikleri önce süratle Eskişehir-Seyitgazi hattına, daha sonra da Sakarya Nehri doğusuna ricat edecekti. Ancak bu hareket, TBMM Orduları'nın elde kalmasını sağlamış ve kuşatılarak yok edilmesini engellemiştir. Komutayı ise, o zamana kadar Garp Cephesinin başında olan İsmet Paşa yerine bizzat kendisi ve Fevzi Paşa (Çakmak) ele alacaktı. Askerliğin gereği bunu gerektiriyordu ve süratle yerine getirilmeliydi. 19 Temmuz günü Eskişehir de düşünce, Fahrettin Altay komutasındaki 5'nci Süvari Grubu ve 1'nci Gruba bağlı Türk birlikleri Sakarya Nehrinin doğusuna çekildi. TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa, 3 Ağustos 1921'de Tuğgeneral İsmet Paşa'yı Genelkurmay Başkanlığı görevinden azlederek, aynı zamanda Başbakan ve Milli Savunma Bakanı da olan Orgeneral Fevzi Paşa'yı bu vazifeyle de görevlendirdi. Hatırı sayılır büyüklükte ülke topraklarının Yunanlılara terk edilmesi anlamına gelen bu durum Yunanlıları ümitlendirirken, TBMM'de tedirginlik yaratmıştı. Bundan sonra Mustafa Kemal Paşa TBMM'nin ordu ile ilgili tüm yetkilerini meclis oylaması sonucu kendisinde "Başkomutan" olarak toplayarak "Tekalif-i Milliye" emirlerini çıkarttı. Arkasından da tarihte o ana kadar benzeri görülmemiş bir savaş biçimi olan, Türk milletinin "Topyekün Savaş"ını başlattı. Kütahya-Eskişehir muharebelerinde iki önemli durum dikkati çekmektedir. Birincisi; Yunan Bursa grubunun geç harekata başlaması sebebiyle Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa'nın birliklerin kullanılmasında tereddüte düşmesi neticesi ortaya çıkan yenilgidir. İkincisi ise; birliklerin yaya olmaları sebebiyle iç hat manevrasının sağladığı avantajlardan istifade edilememes

ORDUNUN SAKARYANIN DOGUSUNA

ÇEKİLMESİ

İnönü'de ikinci kez yenilen Yunanlılar, ordularını güçlendirmek amacıyla kuvvetlerini artırmışlardı. Türk Ordusu ise henüz hazırlıklarını tamamlayamamış, yurdun bütün kaynaklarından faydalanma imkanını bulamamıştı. Ancak II. İnönü Savaşından sonra, Güney Cephesi kaldırılmış, Güney ve Batı cepheleri birleştirilmişti. Böylece Batı Cephesinde daha fazla kuvvet toplamak imkanı sağlanmıştı. Yunanlılar, 10 Temmuz 1921'de iki ayrı cepheden taarruza geçerek Türk Ordusunu yok etmek istediler. Desteklenmiş kuvvetleriyle güçlü bir şekilde ilerlemeyi başardılar. Türk Ordusu, zor durumdan kendisini kurtarmak amacıyla Eskişehir'e kadar çekildi. Mustafa Kemal Paşa, 18 Temmuz 1921'de Batı Cephesi karargahına geldi ve durumu yakından görüp inceledi. Ordunun düzenlenip kuvvetlendirilmesi için, Sakarya'nın doğusuna kadar çekilmesini gerekli gördü. Bunun üzerine, Türk Ordusu, 25 Temmuz 1921'de taktik savunma yapmak amacıyla Sakarya'nın doğusuna çekildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları Sakarya'nın doğusuna çekilmekle askeri bakımdan büyük bir avantaj elde etti. Türk kuvvetleri için zor olsa da, Yunanlılar için daha zor olan bir durum oluşturuldu. Böylece, Türk kuvvetleri düşmanın gelişen taarruzlarının tehdidinden kurtarılmış, Sakarya'nın doğusunda yeniden düzenlenerek savunma gücü artırılmıştı. Yunanlılar ise mevzilerini genişletmişler, ulaştırma şartları zor bir arazide ilerlemek ve ikmal yapmak zorunda kalmışlardı. Sakarya gerisine çekilme, halkın maneviyatı üzerinde ciddi bir sarsıntı oluşturmuştu ve Meclis'te de bunun belirtileri ortaya çıkmıştı. Mustafa Kemal Paşa'nın muhalifleri; "Ordu nereye gidiyor, millet nereye götürülüyor? Bu hareketin elbette bir sorumlusu vardır, o nerededir? Bu çok acı veren durumun ve yürekler acısı görünümün gerçek sorumlusunu ordunun başında görmek isterdik" diyerek Mustafa Kemal Paşaya dil uzatmaya başladılar. Büyük Millet Meclisi'nde ve dışarıda son çare ve son tedbir olarak Mustafa Kemal Paşa'nın ordunun başına geçmesinde fayda umulduğu yolunda bir kanaat oluştu. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa, 4 Ağustos 1921'de Büyük Millet Meclisi'ne verdiği bir önerge ile Başkumandanlığı kabul ettiğini bildirdi ve ancak Meclis'in elindeki yetkileri de fiilen kullanmayı talep etti. Bu önerge üzerine Mustafa Kemal Paşa'nın muhalifleri, kendisine Başkomutan ünvanını ve Meclis'in yetkilerini kullanmak hakkını önce vermek istemediler. Ancak ünvan ve yetki, 5 Ağustos 1921 tarihli kanunla tanındı.

Mustafa Kemal Paşa, 12 Ağustos 1921'de Polatlı'daki Cephe Karargahına giderek ordunun başına geçti. Cephede teftiş yaparken, attan düşerek birkaç kaburga kemiği kırıldı. Savaşı cephede yaralı ve kaburga kemiği sarılı bir şekilde idare etmek zorunda kaldı. 23 Ağustos'ta düşman ordusu ciddi olarak cephemize taarruz etti. Ordumuz. 100 kilometrelik cephe üzerinde cereyan eden meydan muharebesinde, düşmanın üstün kuvvetlerini ilk önce yıpratarak, taarruza devam etmekten yoksun bir hale getirdi. 23 Ağustos'tan 13 Eylül'e kadar gece gündüz aralıksız yirmi iki gün devam eden bu kanlı savaştan sonra, düşman ordusu mağlup ve perişan bir şekilde cepheyi terketti. Sakarya Meydan Savaşı sonucu, askeri harekat yön değiştirmiştir. Sakarya, geri çekilme ve gerilemenin durdurulduğu ileri gidişin başladığı noktayı oluşturmuştur. Sakarya Zaferi, bütün memlekette günlerce süren coşkun sevinç gösterilerine ve heyecanlı kutlamalara vesile oldu. Meclis, 19 Eylül 1921'de kabul edilen bir kanunla, Türk Milletinin bir şükranı olarak Mustafa Kemal Paşa'ya Mareşallık rütbesi ve Gazilik ünvanını verdi.

Sakarya Zaferi, dış ilişkilerimizde durumumuzun düzeltilmesine ve itibarımızın artmasına yardımcı oldu. 9 Haziran 1921'den beri Ankara'da Fransız temsilcisi Franklin Bouillon'la görüşmeler yapılmaktaydı. Bu görüşmeler, Sakarya zaferinden sonra, 20 Ekim 1921'de Ankara'da olumlu bir şekilde sonuçlanarak, Ankara İtilafnamesi adıyla tarihe geçen bir antlaşmayla noktalandı. Sakarya zaferi, askerlik ve politika bakımından da Kurtuluş Mücadelemizin önemli bir merhalesi oldu. Yunan ordusunun taarruz kabiliyeti kırıldı . Sakarya Meydan Muharebesi T.B.M.M. hükumeti (Ankara hükumeti)'nin ordusu, Kütahya-Eskişehir Muharebelerindeki hezimetinden sonra cephe kritik bir duruma düşmüştü. Batı Cephesi birliklerinin Yunan ordusuyla arada büyük bir mesafe bırakılarak (100 Km. ) Sakarya Nehri'nin doğusu'na çekilmesine ve bu hatta savunmasını devam ettirmesine karar verildi. 22 Temmuz 1921'de Sakarya Nehri Doğusu'na çekilmeye başlayan T.B.M.M ordusu, güneyden kuzeye 5'nci Süvari Kolordusu (Çal Dağı güneyinde), 12 nci, l nci, 2 nci, 3 ncü, 4 ncü Gruplar ve Mürettep Kolordu l nci hatta olacak şekilde tertiplendi. çııÖÖçş14 Ağustos'ta ileri harekata geçen Yunan ordusu ise, 23 Ağustos'tan itibaren 3'ncü Kolordusu ile Sakarya Nehri doğusundaki T.B.M.M Kuvvetlerini tespit, l'nci Kolordusu ile Haymana istikametinde, 2 nci Kolordusu ile Mangal Dağı güneydoğusunda kuşatıcı taarruza başladı. Fakat bu taarruzlarında başarısız oldular. çııÖÖçşKuşatma taarruzunda başarı sağlayamayan Yunan kuvvetleri, siklet merkezini ortaya kaydırarak savunma mevzilerini Haymana istikametinde yarmak istedi. 6 Eylül'e kadar süren yarma teşebbüsünde de başarılı olamayınca, bulunduğu hatlarda kalarak savunmaya karar verdi. Ancak T.B.M.M ordusu'nun 10 Eylül'de başlattığı genel karşı taarruzla buna da mani olundu. Bu durumda Yunan ordusu için geri çekilmekten başka hal tarzı kalmıyordu. 13 Eylül'e kadar Sakarya Nehri'nin doğusunda tek Yunan askeri kalmadı. Sakarya'dan çekilen Yunan ordusu, Eskişehir-Afyon'un doğusu hattına kadar çekilerek, bu bölge de savunma için tertiplenmeye başladı.

Çekilen Yunan Ordusunu takip amacıyla harekata 13 Eylül 1921 itibariyle süvari tümenleri ve bazı piyade tümenleri ile devam edildi. T.B.M.M ordusu bu savaşta çok subay kaybetti.Şehit sayısı 5700, yaralı 17700, tutsak 415 idi. 9 Alay komutanı şehit düştü. Yaralılar, Ankara’da hastaneler yetmeyince Çankırı’ya gönderildi. Hem de yayan olarak. Yunan ordusunun kaybi daha da ağır idi. Subay ve er 15000 ölü verdiler. Yaralı sayısı 25000 kadardı. Yaklaşık olarak ordularının üçte birini kaybettiler. Ayrıca Mustafa Kemal Atatürk ünlü "Hattı Müdafa yoktur, sathı müdafa vardır.Bu satıh bütün vatandır." sözünü burda söylemiştir.

Bugün 10 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı!


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol